DEVAM: 10- CÜNÜPLÜK
GUSLÜNDE KULLANILMASI MÜSTEHAP OLAN SU MiKTARl, ERKEK VE KADININ AYNI KAPTA VE
AYNI DURUMDA GUSLETMESİ iLE ONLARDAN BİRİNİN DİĞERİNİN ARTlĞI iLE GUSLETMESİ
BABI
49 - (324) حدثنا
محمد بن
المثنى. حدثنا
معاذ بن هشام.
قال: حدثني
أبي عن يحيى
بن أبي كثير.
حدثنا أبو
سلمة بن
عبدالرحمن؛
أن زينب بنت
أم سلمة
حدثته؛ أن أم
سلمة حدثتها
قالت: كانت هي
ورسول الله
صلى الله عليه
وسلم يغتسلان
في الإناء
الواحد من
الجنابة.
[:-733-:] Bıze Muhammed b. el-Müsenna rivayet etti. (Dediki): Bize
Muaz b. Hışam rivayet etti. Dediki: Bana babam, Yahya b. Ebî Kesir'den rivayet
etti. (Demişki): Bize Ebu Selemete'bni Abdirrahman rivayet ett, onada Zeyneb
binti ümmi Seleme rivayet etmiş. onada Ümmü
Seleme anlatmışki:
Kendisi Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte cünüplükten dolayı aynı kaptan
guslederlerdi.
Diğer tahric: Buhari,
322 -uzunca-, 1929 -uzunca-; İbn Mace, 380
NEVEVİ ŞERHİ AŞAĞIDA
DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Bütün bu rivayetler
erkekle kadının bir kabtan beraberce veya biri diğerinden artan suyla
yıkanmalarının caiz olduğunu göstermektedir. Ulemanın bu husustaki kavillerini
gördük.
Ebu
Ömer Bu Hususta Beş Mezheb Olduğunu Söylüyor. Şöyleki :
1-
Kadın cünüb veya hayzlı değilse; ondan artan suyla erkeğin yıkanmasında beis
yoktur.
2-
Erkek ve kadının birbirlerinden artan suyla yıkanmaları mekruhtur.
3-
Kadından artan suyla erkeğin yıkanması mekruh ise de erkekten artan suyla
kadının yıkanmasında kerahet yoktur.
4-
Erkekle kadının beraberce başlıyarak abdest almalarında beis yoktur. Kadından
artan su da zararsızdır. İmam Ahmed b. Hambel'in mezhebi budur.
5-
Erkekle kadının birbirlerinden artan suyla yıkanmalarında beis yoktur. Bu
hususta beraberce yahut ayrı ayrı aynı kaptan yıkanmaları hükmen müsavidir.
Cumhur-u Fukahanın kavli budur. Erkekle kadının bir kabdan yıkanabileceği
hususunda Tahavî, Kurtubî ve Nevevî ulemanın müttefik olduklarını
nakletmişlerdir. Bu mes'ele Ashab-ı Kiramdan Ali b. Ebi Talib, İbni Abbas,
Cabir, Enes, Ebu Hureyre, Âişe, Ümmü Seleme, Ümmü Hani ve Meymune (R.A.)
hazeratmdan rivayet olunmuştur. Hz. Ali hadisini İmam Ahmed b. Hanbel, İbn-i
Abbas hadisini «El Kebir» inde Tabaranî, Cabîr hadisini «Musannef» inde İbni
Ebî Şeybe, Enes hadisini Buharî, Ebu Hureyre hadisini « Müsned» inde Bezzar, Âişe hadisini Tahavî
ile Beyhakî, Ümmü Seleme hadisini İbnî Mace ile Tahavi, Ümmu Hani hadisini
Nesaî, Meymune hadisini Tirmîzî tahrîc etmişlerdir. Mezkur hadislerin hepsi
sahih olup «erkekle kadın birbirlerinden artan su ile yıkanamaz» diyenlerin
aleyhine delildirler.
Erkekle
kadının aynı kaptan hangisinin evvel başlıyacağı meselesine gelince bir hadiste
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcelerinden birinin cünüblükten
yıkandığı ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ondan artan su ile
sbdest almak ve yıkanmak istediği zevcesinin: «Ya Resulallah! Ben cünübtüm»
dediği Fahr-i kainat efendimizin ona:
«Su
cünüb olmaz» buyurduğu rivayet edilmiştir. İbnî Mace ile Tahavî de abdest
hakkında buna benzer hadisler rivayet etmişlerdir. Hatta Tahavî, hadîsi rivayet
ettikten sonra: «Bu gösteriyor ki suyu biri diğerinden sonra alırmış»
demektedir. Vakıa Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in erkekle
kadının birbirinden artan suyla yıkanmalarını men ettiğini bildiren rivayetler
de vardır. Fakat bu rivayetler itirazdan salim değildirler. Hatta bazıları
hakkında hadîs uleması «Sahih değildir» demişlerdir.
İbni
Tîn bazı ulemadan naklen eskiden erkeklerle kadınların bir kaptan ayrı ayrı
abdest aldıklarını rivayet edersede mezkur zevat her halde ecnebi erkeklerle ecnebi
kadınları kasdetmiş olsalar gerektir. Çünkü bir adamın kendi ailesiyle bir
kabdan beraberce yıkanabileceğini babımız hadîsleri göstermektedir.
NEVEVİ ŞERHİ (728-733): (728) "Aişe
(r.anha) Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte üç mudd alan bir kapta
yıkanırdı." Diğer (729) rivayette "aynı kaptan ... ellerimiz bir
iner, bir kalkardı" denilmektedir.
Kadı
İyaz birinci rivayetin tefsirinde iki açıklama zikretmektedir: Birincisine göre
onların her biri guslü için ayrı ayrı üçer mudd su kullanırdı. İkinci
açıklamaya göre burada mud'dan kasıt sa' dır, o takdirde ferak'ın sözkonusu
edildiği hadise uygun olur. Bunun bazı hallerde böyle olduğu ve her ikisinin üç
mudd alan bir kaptan gusletmiş olmaları, suyu boşalınca da ona ayrıca su katmış
olmaları da mümkündür. Allah en iyi bilendir.
Diğer
taraftan bu (728) numaralı hadiste "üç mudd ya da ona yakın" ibaresi
diğer (724) rivayette "ferak'ın kendisi olan bir kaptan yıkanırdı"
başka (726) rivayette: "Bir sa' kadar bir kap istedi ve onunla
yıkandı." Öteki (733) rivayette "beş mekkuk ile gusleder, bir mekkuk
ile abdest alırdı." Öteki (736) rivayette "bir sa' onun guslüne
yeter, bir mudd de abdestine yeterdi." Diğer (735) rivayette "bir
mudd ile abdest alır, bir sa' ile beş mudde kadar su ile de guslederdi"
denilmektedir.
İmam
Şafii ve ondan başka birtakım ilim adamları şöyle demişlerdir:
Bu
rivayetleri bir arada telif etmek şöyle olur: Burada sözü edilen gusüller en fazla
suyu bulup kullandığı ve en azını bulup kullandığı çeşitli durumlarda sözkonusu
olmuştur. İşte bu da taharette tam olarak kullanılması kap eden su miktarının
bir sınırının bulunmadığına delildir. Allah en iyi bilendir.
(731)
Ebu'ş-Şa'sa'nın adı Cabir b. Zeyd'dir.
(732)
"Büyük bir ihtimalle bildiğim ve habrladığım şu ki. .. " (4/6)
Hatınmdan geçen, içimden geçen demek istiyor. Bal ise kalp ve zihin demektir.
el-Ezherı der ki: Hatara bi bali va ala bali (hatırımdan geçti) denilir.
Başkası da habr insanın içinden geçiveren duygudur demişlerdir, çoğulu havabr
gelir.
Bu
hadisi Müslim -yüce Allah'ın rahmeti ona- mutabaat olmak üzere zikretmiştir.
Yoksa ona itimat etmek maksadıyla bunu zikretmiş değildir. Allah en iyi bilendir
.